11 Şubat 2011 Cuma

DÖVMENİN TARİHİ

Dövme, derinin altına delikler ve yarıklar açılarak çıkmayan bir boya maddesinin derialtına işlenmesi ile yapılır. Genellikle kullanılan madde yanma sonucu oluşan istir. Böylelikle deriden hiç çıkmayan lekeler elde edilir ve bunlara belli bir şekil verilerek dövme yapılır.


M.Ö. 20 yy. da Mısırlıların mumyalarında genellikle yaprak boyaları uygulanarak yapılmış dövmeler bulunmuştur.

Orta Asya’da Hun Devleti döneminde zamanın kahramanlık gösteren, kendini kanıtlayan kişilerinde koç başı, koç ve hayali simgelerin dövmelerine rastlanmaktadır. Bu geleneğin Kazak ve Kırgız toplumlarında da devam ettiği bilimektedir.

Antik Çağ Trakya’sında asaleti ve soyluluğu simgeleyen dövme, Atina ve civarında suçluları fişlemek için kullanılıyordu. Bu fişleme işlemine 1800 lü yıllar Britanyasında da rastlamaktayız.

Türk topraklarına Cezayirli ve Venedikli gemiciler vasıtası ile gelen dövme ilk olarak Türk gemicilerde görüldü. Daha sonra Yeniçeri ocağında gördümüz dövme, askerlerin birliklerini belirtmek için kullanılıyordu.

İlkel topluluklarda ve yerel toplumlarda dövme dinsel anlam taşıdığı zaman yapımı bir törenle gerçekleştirilir. Dövmelerin estetik kullanımının yanı sıra bazı toplumlarca dinsel, cinsel, büyüsel ve iyileştirice roller ile de kullanılmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder